Hangi Ülkede Dil Eğitimi Almalı?

Yurt dışında dil okulu macerası birçok öğrencinin heveslendiği ama olduğundan daha karmaşık gözüktüğü için biraz da korktuğu bir konu. Oysa sizin yurt dışında dil eğitimi deneyiminiz için istediğiniz neredeyse her özellikte ve her fiyat aralığında dil okulu bulmanız mümkün. Tabii ki herkesin aklındaki en büyük soru belli. Yurt dışında dil eğitimi için hangi ülkeyi tercih etmeliyim?İşte sorunuzun cevabı burada!

Macera Dolu: Amerika

Dil okulu sektörünün belki de en geniş olduğu, her bütçeye uygun okulun bulunduğu ve CV’nizde çok şık duracak Amerika, dil eğitimi için dünyada en popüler ülkelerden biri. Elbette, Amerika’nın en cazip yanlarından biri de ülkenin anadilinin İngilizce olması. Bu listedeki tüm İngilizce konuşan ülkelerde de olduğu gibi, öğrencilerin hem ders esnasında hem de günlük hayatta yalnızca İngilizce iletişim kuracak olmaları büyük bir artı. Evet, anadili İngilizce olmayan ülkelerde de İngilizce öğrenmek mümkün fakat her ülke size Amerika’nın sunduğu avantajları sunamayacak.

Örneğin Amerika, boyutundan da tahmin edilebileceği üzere tek nota bir ülke değil. New York’ta edineceğiniz dil eğitimi tecrübesiyle Los Angeles’taki aynı olmayacaktır. İster kuzey doğuda Boston Üniversitesi, Emerson Koleji, Harvard Üniversitesi ve MIT gibi dünyanın en iyi üniversitelerinin yanı başında lisans veya yüksek lisans planları yaparak; isterSantaBarbara’da boş zamanlarınızda sörf yaparak İngilizce öğrenebilirsiniz. Amerika’da seçeceğiniz lokasyon tamamen sizin kişiliğiniz, gelecek planlarınız ve zevkinize bağlı. Daha rahat, sıcak veavangart bir ortamda dil öğrenmek istiyorsanız tercihiniz kesinlikle batı yakasında, daha spesifik olarak California’da olmalı. Sinemaya ya da medyanın herhangi bir türüne ilginiz varsa Los Angeles, Hollywood ve San Francisco gibi bölgedeki büyük şehirlerde olmanın faydasını görebilirsiniz. Yok, biraz daha hızlı, iş ve akademik kariyer için çevre kurmaya ideal, capcanlı bir atmosfer arıyorsanız Özgürlük Anıtı size göz kırpıyor olabilir. Yalnızca New York değil, Boston, Philadelphia, Chicago ve Detroit gibi doğu yakası şehirleri size uygun gelebilir.

Yerellikten söz açılmışken, Amerika’yı tercihte aksanın payından bahsetmeden olmaz. Hem kolay anlaşılabildiği hem de medyadan alışmış olduğumuz için dil öğrenme sürecinde Amerikan aksanı diğer aksanlara göre bir tık daha iyi. Amerika’da alacağınız dil eğitimi esnasında çevrenizdekilere biraz kulak verir ve çaba harcarsanız inandırıcı ve doğal bir Amerikan aksanına sahip olabilirsiniz. Aksan, İngilizce bilgisinden bağımsız olsa da iş görüşmelerinizde çok daha etkileyici ve profesyonel gözükmenizi sağlar.

Amerika’yla ilgili öğrencilerin aklındaki en büyük soru işareti maliyet. Aslına bakarsanız okulların ücretleri en popüler ülkelerde aşağı yukarı aynı. Önemli olan sizin kaç hafta ve hangi şehirde eğitim almak istediğiniz.

Amerika’nın Kuzey Kardeşi: Kanada

Soğuk mu soğuk ama Kanada’da dil okuluna gitmek kariyerinizde tam da ihtiyacınız olan boşluğu doldurabilir! Nedeniyse basit, son yıllarda Kuzey Amerika’da eğitimde önde gelen Kanada, yabancı uyruklu öğrencileri hedefliyor.Çoktan multikültürel bir yapıya sahip olan ülkede ayrımcılık vakaları ve nefret suçları yok denecek kadar az. Hatta genel anlamda ülke o kadar güvenli ki Kanadalıların neden kibarlıklarıyla ünlü oldukları anlaşılıyor.

Kanada’ya giden çoğu öğrencinin tercihi olan Toronto, Kuzey Amerika’nın en büyük yedinci şehri. Toronto’da gönüllülük projeleri, staj programları veya eğitim sonrası işleri bulmak mümkün ve burada sıkılmak imkansız. Film tutkunlarına TIFF, moda severlere Ryerson’s Mass Exodus, dünyanın en aktif DJ topluluğu ve sayısız alanda etkinlikler…

Aynı zamanda ortalama olarak Kanada’daki dil okulları, Amerika’ya kıyasla biraz daha ucuz. Özellikle Toronto dışındaki büyük şehirler tercih edilince maliyet düşüyor. Montreal, Vancouver ve Calgary’nin hem doğal güzellikleri hem de şehir yaşamlarıyla Toronto’dan geriye kalır yanları yok.

Üç Yapraklı Yonca Da Şanslı: İrlanda

Avrupa’da İngilizce öğrenmek için göz ardı edilmemesi gereken bir alternatif de İngiltere’nin batı komşusu İrlanda! Doğasıyla nefes kesen bu ada ülkesi, Guinness’i, leprikonlar gibi yaratıklarla dolu mitolojisi, pubları ve kaleleriyle ünlü. Dolayısıyla İrlanda’da dil okuluna gitmek bir fantezi romanında tatile çıkmak gibi.

İrlanda, İngiltere’nin Brexit referandumundan sonra Avrupa Birliği’nde anadili İngilizce olan ve dilin bu kadar yoğun kullanıldığı tek ülke olacak. Aslına bakarsanız İrlandaca, büyük şehirlerde konuşulmayan, gençlerin genellikle bilmediği bir dil. Hatta ironik bir şekilde İngiltere’de İngilizce kullanım yüzdesi %95 civarındayken İrlanda’da bu oran %98. Yani İrlanda’da İngilizce dışında yerel bir dille karşılaşma korkunuz olmamalı.

Bu yeşil adayı dil eğitimi için tercih etmenizde bir diğer önemli faktör de çalışma izni olabilir. Avrupa Birliği ya da Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerinden olmayan öğrenciler de İrlanda’da yarı zamanlı çalışma hakkına sahip. Hem cep harçlığınızı çıkarıp hem de dil becerilerinizi test ederek çalışmak harika bir avantaj.

Dublin’de yaşam Londra’dan yaklaşık %10 daha ucuz fakat iki şehrin boyut farkını da unutmamak gerek. Eğer büyük şehrin gürültüsü size göre değilse ve çoğunlukla Avrupalılardan oluşan bir sınıfta ders almak istiyorsanız İrlanda’yı seçmelisiniz. İrlanda’nın Atlantik kıyısı, baharda gözlerinizi kamaştıracak güneyi ve kültürel etkinliklerle dolu sosyal yaşamı kesinlikle burayı diğer her ülkeden ayırıyor.

Okyanusya’nın İncisi: Avustralya

Anadili İngilizce olan ülkeler arasında yabancı uyruklu öğrenciler arasında eğitim için en popüler üçüncü ülke Avustralya. Dünyanın öbür ucunda bir macera kulağa hiç fena gelmiyor değil mi? Avustralya’da dil eğitimi bundan çok daha fazlası da olabilir. Avustralya eğitimde çok yüksek standartlara sahip bir ülke olduğundan hem akademik kuruluşlarda hem de özel kurslarda paranızın karşılığını alacağınıza emin olabilirsiniz.

Avustralya, neredeyse Amerika’yla aynı boyutta olsa da yalnızca 25 milyonluk nüfusuyla nispeten daha sakin bir ülke. Yine de telaşlanmayın, Avustralya’ya küçük bir ülke demek haksızlık olur. Capcanlı, sıcak ve multikültürel Sydney, modern ve dünyanın en yaşanabilir şehirleri listelerinden düşmeyen Melbourne, turistik Brisbane ve rahat batı yakası yaşam tarzıyla ünlü Perth… Avustralya’da dil öğrenmek isteyen öğrencilerin şehir seçimlerine de kafa yormalarını tavsiye ediyorum. Kendi ilgi alanlarınızda etkinlikler bulabileceğiniz, sizin tarzınıza daha uygun olan şehri seçmeniz deneyiminizi pozitif yönde etkileyecektir.

İrlanda’da da olduğu gibi Avustralya’da öğrenciler yarı zamanlan çalışarak harcamalarının bir kısmını karşılayabilir ve konuşma pratiğiyle sınıfta öğrendiklerini günlük hayata taşıyabilir.

İngilizcenin Doğum Yeri: İngiltere

 Dünyadaki en gelişmiş ülkelerden biri olmasının yanı sıra İngiltere’yi dil eğitimi için daha da ideal kılan şeylerden birinin de İngilizceyi İngiltere’de öğrenmek olduğu çok açık bir gerçek. Amerika’ya göre daha eşit dağılımlı ekonomik, ırki ve eğitimli bir ülke olan İngiltere, dünyanın dört bir yanından sayısız öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Kendilerine has kültüre sahip olan birçok büyük şehrinde dil okulları bulunan İngiltere’de gezeceğiniz ve keşfedeceğiniz yerlerin listesi sonsuz. İngiltere nispeten küçük bir ülke olduğundan Londra’da dil okuluna giden bir öğrenci onlarca şehir ve kasabayı ziyaret edebiliyor.

İngiltere’de dil okuluna gitmeyi seçmek özellikle ülkenin eğitimdeki mükemmeliyetçiliğinin bu alana da yansımış olmasından çok akıllıca. Ülkede birçok farklı müfredatta ve farklı teknikte dil eğitimi veren kurum var, kendi dillerini öğretmek bir bakıma gurur meselesi haline geldiği için bu dil okulların büyük bir kısmı da neredeyse üniversiteler kadar köklü. Burada alacağınız dil eğitimi kalitesini bulabileceğiniz yer sayısı kesinlikle kısıtlı.

İngiltere’de dil eğitimine giden öğrencilerin dili doğduğu toprakta öğrenme, İngilizceye her gün maruz kalma, aksanlarını geliştirme ve günlük kullanıma hakim olma gibi avantajları da mevcut. Bu nedenle İngilizce eğitimi için İngiltere’ye altın standart denilebilir. İngiltere’nin ülkemize çok uzak olmaması da bir artı.

Daha sıcak ve daha rahat bir ortamda eğlence ve eğitimi birlikte yaşamak isteyen öğrencilere kesinlikle Brighton’ı, İngiliz kültürü hayranlarına ve büyük Avrupa şehri hayatını görmek isteyenlere Londra’yı, biraz daha tarihi ve akademik bir ortamda dil öğrenmek isteyenlere Cambridge ya da Oxford’u,  kuzey İngiltere soğuğunu daha sakin ama sevimli bir şehirde tecrübe etmek isteyenlere Manchester’ı şiddetle tavsiye ediyorum.

Şövalyelere Dikkat: Malta

Avrupa’yla Afrika arasında bulunan bu Avrupa Birliği üyesi ada ülkesi Büyük Britanya İmparatorluğu kontrolünden çıkalı daha 40 yıl oldu. Malta’nın kendi anadili Arapça ve İbranicenin uzaktan akrabası olsa da ülkede İngiltere etkisi sayesinde İngilizce çok yoğun bir şekilde kullanılmakta.

Malta’da İngilizce dil okuluna gitmek genellikle öğrenciler tarafından bahar ya da yaz mevsimlerine doğru tercih edilen bir alternatif. Burada kesinlikle eğitim ve tatili iç içe yaşama şansınız var. Avrupa ve hatta dünyadaki en güzel plajlar, Roma İmparatorluğu kalıntıları ve diğer Avrupa ülkelerinden daha ekonomik bir dil okulu… Malta’nın doğası ve tarihi kesinlikle keşfe değer!

Malta’nın anadilinin Maltaca olmasıyla ilgili hiç endişelenmenize gerek yok. Malta’nın %88’i İngilizce konuşuyor. Bundan da anlaşılacağı üzere Malta’da sürekli İngilizce duyma ve konuşma pratiği yapma şansınız olacak. Malta, listemizdeki en canlı ve eğlenceli tercih olabilir.

 

 

 

 

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir